Okul Öncesi Eğitimi Neden Yaygınlaştırılmalıdır?

Okul öncesi eğitimi erken çocukluk eğitimi olarak da adlandırılır ve çocukların geleceğe hazırlanmasında çok önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde sürdürülen okul öncesi eğitiminin sahadaki tatbikinde mevzuatlara göre farklı uygulama modellerine rastlanmaktadır. Bu uygulamaların en yaygın olanı MEB bünyesindeki resmî kurumlarda yürütülen okul öncesi eğitimidir. Bu uygulamalar iki şekilde yapılır. Müstakil okul öncesi eğitim kurumları ve ilköğretim okulları bünyesindeki anasınıfı uygulamalarıdır. Bu uygulamalar resmi ve özel öğretim kurumlarında da yapılabilmektedir. MEB’na bağlı özel öğretim kurumları tarafından açılan okul öncesi eğitim kurumları özel bir eğitim anlayışıyla kaliteli bir eğitim vermeye çalışmaktadır. Özel eğitim kurumlarının ayakta kalabilmesi için rekabet şartlarını dikkate alarak kaliteli bir eğitim vermesi gerekir. Bu da eğitimin maliyetini artırabilmektedir. Maliyet artışı ailelerin özel okul öncesi kurumlarına erişimini güçleştirmektedir.

Erken çocukluk eğitimine yönelik olarak hizmet veren ve farklı statüde çalışan eğitim uygulamaları da bulunmaktadır. “Kurumlar kendi çalışanlarına yönelik olarak “çocuk bakımevi,” özel sektörün işlettiği merkezler “kreş ve gündüz bakımevleri,” işyerleri merkezleri ise “kreş” açabilmektedir. 0.6.2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında çıkarılan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Yurtlarına Dair Yönetmelik‟te işyerlerinin kreş ve gündüz bakımevi açma yükümlülüğüne dair düzenlemeler bulunmaktadır. Buna göre 100’den fazla kadın işçi çalıştıran işyerlerinde emzirme odası açılmalıdır, 150’den fazla kadın çalışanı varsa işyerinin 0- 66 aylık çocuklar için kreş açma zorunluluğu bulunmaktadır. Devlet Memurları Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenmiş olan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Hakkında Yönetmelik’in 2. maddesine göre kurum çalışanlarının 0-6 yaş grubuna giren en az 50 çocuğu bakımevi hizmetinden faydalanabilir. Ancak, bu hizmetin sağlanması için kurumun bağlı veya ilgili olduğu bakanın onayı alması gerekmektedir. Ayrıca, mülki idare amirinin denetiminde, il ve ilçe merkezlerindeki memurların çocuklarının ortaklaşa olarak faydalanacağı bir bakımevinin açılması olanağı da bulunmaktadır (m. 20). Kamu Kurumlarındaki kreş sayısı giderek düşüş göstermekte, kreşler kapatılmakta ya da yenileri açılmamaktadır. 2012 yılında yayınlanan Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ ile kreş de dahil olmak üzere kamu tesisi açmak isteyen kurumlara bütçeden destek verilmeyeceği bildirilmiş, 2013 genel bütçesinde bu yönde düzenlemeler yapılmıştır. Son olarak Mayıs 2014‟te yayınlanan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Bakanlar Kurul Kararı” ile bu alanda hizmet verecek olan özel sektöre teşvik sağlanacağı duyurularak hizmetlerin özelleştirilmesi süreci hızlandırıldı.

Türkiye‟de yerel yönetimler 2007‟den önce okul öncesi kurum açmaya yetkiliyken Anayasa Mahkemesi‟nin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan, “Belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir” düzenlemesini, bu düzenlemenin belediyeleri kamu hizmetinin görülmesi yönünden “genel görevli” kılan içeriğini gerekçe göstererek iptal etmesi nedeniyle, ancak yasada yer alan sosyal hizmet yükümlülüklerine dayanarak bu hizmetleri verebilir hale geldi. Şu anda bazı belediyeler bu hizmeti ücretsiz olarak vermektedir.

Özel şirketler Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü‟ne bağlı Kreş ve Gündüz Bakımevleri açabilirler. Yukarıda belirtildiği gibi, “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Bakanlar Kurul Kararı” ile bu alanda hizmet verecek olan özel sektöre teşvik sağlanacağı duyurulmuştur. Kreş ve Gündüz Bakımevleri, Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ve Özel Çocuk Kulüpleri Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmeliğe göre faaliyet gösterir. 0-6 yaş arasındaki çocuklar bu hizmetlerden faydalanabilir.”[1]

Bu mevzuat ve uygulamalar dikkate alındığında ülkemizde erken çocukluk eğitimi verilmesi için birçok farklı seçeneğin olduğu görülmektedir. Kadınların iş yaşamında aktif olarak yer alması çocuk bakımı ve eğitimi konusunda sorunlara yol açmaktadır. Geniş aile yapısının çekirdek aile yapısına göre daha fazla olması çocuk bakımı ve eğitimi konusunda ebeveynlerin destek olmasını güçleştirmektedir. Aynı zamanda yurt içi göç oranlarının hızla artması geniş ailelerden ayrılarak başka illerde yaşamak zorunda kalan çekirdek ailelerin çocuk bakımı ve eğitimi konusunda profesyonel destek almasını zorunlu hale getirmektedir. Aile yapısındaki değişim ve göç olgusunun toplum üzerindeki etkisini daha net bir şekilde görmek için Türkiye Aile Yapısı istatistikleri incelenebilir.[2]

Bu bilgiler ışığında ülkemizde çocukların eğitim yaşamlarına ve hayata hazırlanması için okul öncesi eğitimi yaygınlaştırılmalıdır. Bu amaçla organize sanayi bölgeleri içerisinde kreşler ve okul öncesi eğitim kurumları açılabilir. Ayrıca yerel yönetimler erken çocukluk dönemine hizmet etme amacıyla kreş ve okul öncesi kurumu açmak için daha fazla gayret göstermelidir. Bu konuda farkındalığın oluşması için eğitimcilerin bilinçlendirme çalışması yapmasına ihtiyaç olduğu aşikardır. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alması için fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel ve dil gelişimi açısından bütünsel bir gelişim göstermeleri için alanında uzman eğitimcilerden eğitim alması son derece yararlı olacaktır.

Dr. Nadir Çomak


[1] http://www.keig.org/wp-content/uploads/2016/03/hangi.pdf

[2] https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Aile-2020-37251

Kırka’nın Nüfus ve Yerleşme Özellikleri

Dr. Nadir Çomak

Türkiye nüfusu 1927 nüfus sayımında yaklaşık 13 milyon kişi olarak belirlenmişti. Savaş yorgunu bir ülkenin nüfusunun büyük bir kısmı kırsal kesimde yaşıyordu. Kırka köyü de Eskişehir ilinin Seyitgazi ilçesine bağlı bir köydü. Kümbet Kırkası olarak bilinen Kırka köyü 1930 yılında nahiye merkezi oldu. Kırka halkı 1960’lı yıllarına kadar geleneksel toplumsal yapının hâkim olduğu bir Anadolu yerleşmesi özelliği taşıyordu. Ağalar, Hocalar, Hacılar, Efeler toplum üzerinde etkili ve lider bir konumda bulunuyordu. Demokrat parti döneminin kudretli muhtarı Hasan Tepe (Küpeli) ve Muhtar Ahmet (Ahmet Özmutlu) bu geleneksel dönemin en son figürleri oldu. Daha sonra halkın yoğun isteği ile muhtar seçilen Raşit Çakır, Kırka’nın geleceği adına önemli değişim ve gelişim çabaları gösterdi.

Cumhuriyetle birlikte Kırkanın toplumsal yapısında meydana gelen en önemli değişim, toplumun geleneksel liderlerinin çocuklarının cumhuriyetle birlikte kurulan eğitim kurumlarında okuyarak cumhuriyetin hedeflediği aydın insan tipine dönüşme süreci olmuştur. Örneğin köyün imamı olan Kadir Hocanın oğlu Necati, köy enstitüsünden mezun olarak öğretmen olmuştur. Necati Erol Kırkanın toplumsal değişim ve dönüşümünün sembolü niteliğindedir. Kırkanın kasaba olması ile birlikte ilk belediye başkanı olarak kasabanın toplumsal dönüşümüne liderlik etmiştir. Necati Erol ve Seydi Ahmet Şen başta olmak üzere modern ve çağdaş öğretmenler sayesinde Kırkanın geleneksel yapısı değişerek modern bir cumhuriyet toplumu niteliği kazanmıştır. Bu kuşağın ardından öğretmen okullarından mezun olan genç öğretmenler gelmiş ve Kırkanın sosyal ve kültürel yapısını Cumhuriyetin kurucu partisinin ilkelerine göre yapılandırmaya çalışmışlardır. Bu sayede Kırka baskın olarak sosyal demokrat bir kimlik kazanmıştır.

Kırka bütün kırsal Anadolu yerleşmeleri gibi 1950’li yıllardan itibaren hızla yurt içine ve yurt dışına göç veren bir yerleşmeydi. Bu durumu 2000’li yıllara kadar bir müddet tersine döndüren süreç Kırka’ da bor madenlerinin keşfedilmesi ile başlamıştır. 1965 yılında Türk Boraks isimli bir şirket tarafından İngilizler adına işletmeye açılan bor madenleri 1971 yılından itibaren MTA tarafından yapılan etütler sonucunda Etibank tarafından işletilmeye başlamıştır. Bu süreç öncelikle Kırka nüfusunun önce geri dönmesine sonra da dışarıdan nüfus göçü almasına neden olmuştur. Bu nüfus değişimini aşağıdaki tabloları inceleyerek değerlendirelim (Tablo-1).

Nüfus196519701975198019851990
Seyitgazi261225562819291036003223
Kırka118823542500296435224090

Tablo-1 Seyitgazi ve Kırkanın nüfus tablosu

Tablonun incelenmesinden anlaşıldığı gibi Kırkanın nüfusu 1965 yılından itibaren hızla artarak 1980 yılında Seyitgazi ilçesinin nüfusunu geçmiştir. Bu nüfus artışı ile Kırka önce 1970’li yıllarda belediye yerleşmesi haline gelmiştir. Kırka’nın belediye merkezi olmasında ve Necati Erol’un belediye başkan adayı olmak için ikna edilmesinde Raşit Çakır büyük çaba sarf etmiştir.

İlk belediye başkanı olan Necati Erol (Koca Reis) Kırkanın gençleri üzerinde rol model olarak adeta devrimsel bir dönüşüm yapmıştır. Onu takip eden genç öğretmenler ve köyün gençleri dünya görüşü ve yaşam tarzı olarak onu takip etmişlerdir. Kadir Hocanın oğlu Koca Reis Kırkanın geleneksel toplum yapısından çağdaş toplum yapısına dönüşümünün en bariz değişim figürü olmuştur. İlerleyen yıllarda Kırkanın ikinci belediye başkanı, Şevket İnce, Ekrem Çörez ve Selahattin Çörez de birer öğretmendi. Şevket İnce çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile her zaman ve takdirle anılmaktadır. Bu belediye başkanlarından ilk üçü sosyal demokrat bir geleneğe, birisi muhafazakâr bir siyasi geleneğe sahipti. Belediye başkanlarından geleneksel toplum yapısına ve muhafazakâr yapıya mensup iki belediye başkanı ise Bilal Ünal ve Salih Yıldırım olmuştur. Burada şu analizi yapmak yerinde olabilir, sosyal demokrat partilerin hâkim olduğu dönemde Kırka, aşırı özgüven sonucu muhafazakâr partilere karşı mesafeli olarak kalmış ve iktidarın nimetlerinden yeterince yararlanamamıştır. Böylece Seyitgazi ilçesi ilmi siyaseti iyi bir şekilde uygulayarak Kırkanın ilçe olmasının önünü açmamıştır. Bu durumun bir sonucu olarak denilebilir ki 1990’lı yıllarda Seyitgazi’den daha fazla nüfusa sahip olan Kırka bir türlü ilçe olamamıştır. Aşağıdaki tablonun incelenmesinden de görüleceği gibi 2000’li yıllardan sonra Kırka gibi Seyitgazi de hızla nüfus kaybetmiştir. En son büyük şehir yasasında yapılan değişiklik sonucunda Kırka mahalle statüsüne dönüştürülerek belediye merkezi olma hakkını kaybetmiştir. Bu değişimde Kırkanın ileri gelenlerinin muhafazakâr bir iktidar partisinin siyasi desteğini tam anlamıyla alamamasının etkisinin olup olmadığı konusu hala tartışılmaktadır (Tablo-2).

Nüfus2007200820092010201120162020
Toplam17.62417.21916.90016.22215.7831320312 844

Tablo-2 Seyitgazi ilçesinin nüfusu (2007-2020)

Kaynak: TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi,

Tablo 2’in incelenmesinden de anlaşılacağı gibi Seyitgazi ilçesinin nüfusu 2007-2020 yılları arasında 4780 kişilik bir nüfus kaybetmiştir. Yaklaşık olarak %26 oranındaki bu nüfus miktarı Eskişehir şehir merkezine göç etmiştir. Fakat bu göçün ilginç olan tarafı işçi göçü olması ve işçilerin hala Kırka’ da çalışıyor olmasıdır. Yani Kırka kendi topraklarında çalışan işçileri kendi sınırları içinde tutamamaktadır. Sadece Kırka değil Seyitgazi için de aynı durum geçerlidir.

Bugün Kırkanın eski yerleşme çekirdeği olan eski köy merkezi adeta terk edilmiş bir kovboy kasabası görünümündedir. Hacılar, Hocalar, Ağalar gibi köklü ailelerin neredeyse tamamı köyü terk etmiş durumdadır. Kırka’ dan her gün onlarca işçi servisi Eskişehir’e sabah akşam işçi taşımaktadır.

Yerleşmelerin tarihinde şehir merkezine yakın olmak bazı avantajlara sahip olduğu gibi birtakım dezavantajları da beraberinde taşımaktadır. Gelişen teknoloji ve eğitim imkanları insanların daha iyi şartlarda yaşamasını cazip kılmaktadır. Kırka bir maden kasabası olarak eski önemini kaybederken bu konuda yalnız da değildir. Seyitgazi ilçesi de şehir merkezine yakın olmaktan kaynaklanan nüfus kaybına uğramaya devam etmektedir. Yalnız Kırka ile Seyitgazi arasında şöyle bir fark vardır ki o da, Seyitgazi ilçesi halkının nüfus kütüklerini ilçelerinde bırakarak nüfus miktarının düşmesine izin vermemeleridir. Kırkanın belediye yerleşmesi kimliğini kaybetmesi nüfus göçünün artmasında hızlandırıcı bir etki yapmıştır. Kırka halkı birlik olsa da büyük şehir yasasını değiştirerek yeniden belediye merkezi haline gelebilmesi artık mucizelere kalmıştır.

Sonuç olarak, Kırka halkının genç temsilcileri ve işçi kardeşlerimizin zeki çocukları Eskişehir’de iyi bir eğitim alarak daha mutlu bir gelecek kurmaya çalışmaktadır. Bunu da fazlasıyla hak etmektedirler.

Eskişehir’de bir dernek çatısı altında buluşan Kırka efeleri eski kültürlerini yaşatmaya devam etmektedir. Bu da işin teselli edici hikayesi olarak kalabilir.

Kırka efeleri her şeye rağmen yiğit edaları ile zeybek oynamaya devam etmektedir. Başarılarını çocuklarının eğitim alanında yaptığı ve yapacağı büyük işlerle sürdüreceklerdir.

Kırka’nın kültürünü yaşatmak için genç eğitimciler ve genç yazarlar bu yazıdan ilham alarak bilimsel çalışmalar yaparak daha güzel araştırmalara imza atacaklardır.


Warning: Undefined array key "sfsi_mastodonIcon_order" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 175

Warning: Undefined array key "sfsi_mastodon_display" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 268

Warning: Undefined array key "sfsi_snapchat_display" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 277

Warning: Undefined array key "sfsi_reddit_display" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 274

Warning: Undefined array key "sfsi_fbmessenger_display" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 271

Warning: Undefined array key "sfsi_tiktok_display" in /home/nadircomak/public_html/wp-content/plugins/ultimate-social-media-icons/libs/controllers/sfsi_frontpopUp.php on line 265
error

Websitemi Beğendiniz mi? Başkalarının da faydalanması için paylaşır mısınız? :)

Email Gönder
Whatsapp